Psikologların Yemini Var Mı ?

Aylin

New member
Psikologların Yemini Var Mı? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Forum Sohbeti

Merhaba sevgili forumdaşlar,

Bugün size biraz farklı, biraz da merak uyandırıcı bir konuyla geldim. Hepimiz biliriz ki doktorların Hipokrat Yemini vardır; hastalarının sağlığını ve mahremiyetini koruyacaklarına dair ciddi, tarihi bir söz. Peki, psikologların da böyle bir yemini var mı? Varsa, bu yemin küresel ölçekte mi aynı, yoksa yerelden yerele değişiyor mu?

Hadi gelin, bu konuyu hep beraber masaya yatıralım: hem global düzlemde “psikolojinin etiği” nasıl algılanıyor, hem de bizim memlekette iş nasıl yürütülüyor, bir bakalım.

---

Küresel Perspektifte Psikoloji Etiği ve Yeminler

Dünyanın farklı yerlerinde psikologların uyması gereken etik kurallar var. Örneğin Amerika’da American Psychological Association (APA) etik kodları, psikologların mesleki davranışlarını çerçeveliyor. Avrupa’da da benzer etik yönergeler var. Bazı ülkelerde bu etik kurallar neredeyse yemin niteliği taşıyor; psikolog mezun olurken yüksek sesle olmasa da yazılı olarak bir taahhüt veriyor.

Fakat işin ilginç tarafı şu: tıp doktorlarının Hipokrat Yemini gibi tek tip, tarihsel bir “psikolog yemini” evrensel ölçekte yok. Bunun yerine her ülke, kendi kültürel değerlerine ve toplumsal beklentilerine göre psikologların meslek etiğini şekillendiriyor.

Mesela Japonya’da psikologlar danışanla kurdukları ilişkinin toplumsal düzeni bozmaması için özel hassasiyet göstermeyi taahhüt ediyorlar. Latin Amerika’da ise daha çok insan hakları ve sosyal adalet vurgusu öne çıkıyor.

---

Yerel Perspektif: Türkiye’de Psikologların Etik Çerçevesi

Türkiye’de psikologlar için Türk Psikologlar Derneği’nin (TPD) hazırladığı etik yönetmelik geçerli. Yani psikologlar mezun olduklarında özel bir yemin töreni yapmıyorlar, ama mesleki sorumluluklarını net bir şekilde tanımlayan kurallara bağlı kalıyorlar.

Bu kurallar arasında danışanın gizliliğini korumak, zarar vermemek, tarafsızlığı sürdürmek gibi ilkeler var. Yani aslında “yemin” olmasa da, mesleğin doğasında bir sözleşme ruhu var. Belki bizde eksik olan şey sadece dramatik bir törensellik: beyaz önlükle kürsüye çıkıp topluca söz vermek gibi.

---

Erkeklerin ve Kadınların Bakış Açısı: Strateji vs. İlişki

Bu noktada forumun ruhuna uygun küçük bir gözlem yapmadan geçemeyeceğim. Erkekler genellikle bu tip sorulara şöyle yaklaşır:

“Psikologların yemini olsa ne olur, olmasa ne olur? Önemli olan sonuç. Adam işini yapıyorsa mesele kapanmıştır.”

Yani bireysel başarıya, pratik çözüme odaklı bir yaklaşım. Yemin yoksa etik kılavuz vardır; varsa da o işin prosedürüdür, der geçerler.

Kadınlar ise bu tartışmada farklı bir pencere açar:

“Bakın arkadaşlar, yemin sembolik bir şeydir. Topluma güven verir, kültürel bağ kurar. Danışanlar, ‘psikolog bana zarar vermez çünkü o yemini etmiş’ diye düşünür. Bu da güven ilişkisini pekiştirir.”

Yani kadınların odak noktası daha çok ilişkisel boyut ve toplumsal bağlardır. Onlar için mesele sadece birey ve meslek değil; toplumun bütününe yayılan bir güven meselesidir.

---

Farklı Kültürlerde Yemin ve Psikoloji

Farklı kültürlerde bu meseleye yaklaşım çok renkli:

- Batı Ülkeleri: Yazılı etik kodlar “modern yemin” olarak kabul ediliyor. Psikologlar, danışanların bireysel haklarını korumaya odaklanıyor.

- Doğu Toplumları: Daha çok topluluk uyumu, aile değerleri ve sosyal düzeni korumak ön planda. Burada yemin, sadece danışana değil, topluma karşı sorumluluk gibi algılanıyor.

- Afrika Ülkeleri: Bazı bölgelerde geleneksel kültürle modern psikoloji harmanlanıyor. Psikolog, hem danışana söz veriyor hem de topluluk liderlerine sorumluluk taşıyor.

Bu çeşitlilik bize şunu gösteriyor: Yemin evrensel bir kalıp değil, kültürden kültüre değişen bir güven dili.

---

Forumdaşlara Çağrı: Sizin Deneyimleriniz?

Şimdi top sizde sevgili forumdaşlar. Sizce psikologların bir yemini olmalı mı? Yoksa etik kodlar yeterli mi?

- Erkek forumdaşlar, pratik çözümlerinizle gelin: “Yemin gerekmez, işini yapan yapsın” mı diyeceksiniz?

- Kadın forumdaşlar, siz de empatik bakış açınızla “ama toplumsal güven de lazım” mı diyeceksiniz?

Belki de aramızda psikoloji okuyan ya da psikolog tanıyan arkadaşlar vardır. Onlar bize gerçek hayattan anekdotlar aktarırsa sohbetimiz daha da renklenir.

---

Sonuç: Evrensel Bir Yemin Yok, Ama Evrensel Bir Sorumluluk Var

Günün sonunda gördüğümüz şu: Psikologların Hipokrat benzeri bir evrensel yemini yok. Ama etik kurallar ve meslek ilkeleri zaten bu ihtiyacı büyük ölçüde karşılıyor. Yemin olsun ya da olmasın, psikologların sorumluluğu danışanın güvenliğini, mahremiyetini ve ruh sağlığını korumak.

Belki de asıl yemin, yüksek sesle edilen değil; her gün danışanın karşısına çıktıklarında içlerinden ettikleri sessiz bir söz:

“Ben sana zarar vermeyeceğim, yanında olacağım.”

Ve bu söz, dünyanın neresinde olursak olalım hepimizin ortak dili değil mi zaten?

Hadi bakalım, sizden gelecek yorumlarla bu tartışmayı daha da renklendirelim. 🌍💬