Bengu
New member
Öğretimin İlkeleri: Erkekler, Kadınlar ve Eğitim Arasındaki Eğlenceli Denge
Selam forumdaşlar!
Bugün, hepimizin yaşadığı ama belki de pek üstüne fazla düşünmediği bir konuyu ele alacağız: Öğretimin İlkeleri. Şimdi, her şeyden önce, öğretim dediğimiz şey, yalnızca öğretmenin tahtada yazıp durduğu bir şey değil, daha fazlası. Öğretim, aslında hayatta bir yerlerde sürekli devreye giren, sürekli güncellenmesi gereken bir yazılım gibi. Hani o “insana özel” versiyonu var ya, işte o versiyonun güncellenmesi de bazen zor olabiliyor. Ama durun, konuya eğlenceli yaklaşacağız!
Evet, dedik ya, öğretimin ilkeleri üzerine konuşacağız, ama bunu yaparken kadınların "empatik, ilişki odaklı" yaklaşımını ve erkeklerin "çözüm odaklı, stratejik" bakış açılarını biraz mizahi bir biçimde harmanlayalım. Hem hep birlikte biraz gülelim, hem de öğrenelim!
Kadınlar ve Öğretim: İlişkiler ve Empati Dediğinizde
Öğretim dediğimizde, kadınlar genellikle empatik ve ilişki odaklı bir yaklaşım sergiler. Hani şu, “Öğrencinin ruh halini anlamak” diye başlayan, "İçindeki potansiyeli keşfetmesine yardımcı olma" görevini üstlenen bakış açısı… Kadın öğretmenlerin dersliklerde ya da öğrenciyle bire bir görüşmelerde akıllarında en çok bulundurdukları şeyler, öğrencinin duygusal durumu ve gelişen ilişkiler oluyor.
Düşünsenize, bir kadın öğretmen derse giriyor, öğrenciler bir yandan yaramazlık yapıyor, bir yandan da telefonlarına bakıyor. O an öğretmenimizin aklına sadece tek bir şey geliyor: "Bu çocuklar niye bu kadar mutsuz? Acaba aralarında bir sorun mu var? Belki de evde bir şeyler oluyordur..."
Kadın öğretmenler, şüpheli bir şekilde her türlü sinyali alır ve öğrencilerinin duygu durumlarını anlamak için adeta bir dedektif gibi çalışır. Bir de “Sizi anlıyorum” gibi bir cümleyle öğrencilerin kalbini kazanma konusundaki üstün yetenekleri yok mu? Bazen öğrenciler, öğretmenin söylediklerinden çok, o empatik bakış açısının etkisiyle daha çok şey öğreniyorlar.
Erkekler ve Öğretim: Çözüm Odaklılık ve Stratejik Planlar
Öte yandan, erkek öğretmenler için öğretim biraz daha "stratejik planlama ve çözüm odaklılık" üzerine kuruludur. Yani, ders saati başlamadan önce plan yapılır, çözüm önerileri sıralanır ve tabii ki her şeyin mantıklı bir yolu vardır. “Bir problem varsa, çözüm bulunur” düşüncesi, erkek öğretmenlerin eğitim anlayışını yönlendirir.
Bir erkek öğretmenin derse girmesiyle ilgili şunu düşünün: Öğrenciler yine telefonlarına dalmış, birbirleriyle konuşuyor, biri masanın altında gizlice çikolata yiyor. Ama erkek öğretmenimiz, “Bir dakika, burada bir düzen olmalı” diyerek sınıfı derhal toparlar. Çözüm: “Her öğrenciye bir görev verelim!” Sınıfta herkes bir stratejiyle işbaşında. Bir öğrenci tahtada soru çözüyor, diğerleri grupla tartışıyor, birisi de yazılı kağıtları topluyor. “Sistemli bir şekilde çalışarak bu işi çözelim” yaklaşımı tam olarak böyle bir şey.
Tabii ki kadın öğretmenlerde de bu özellikler mevcut, ancak erkeklerin bu ‘sistemli’ ve ‘verimli’ yaklaşımı biraz daha ön planda olabilir. Hem tabii, tüm bu strateji ve planlar arasında erkek öğretmenin giydiği kravatın düzgünlüğü de dikkatlerden kaçmaz!
Öğretim İlkeleri: Bütün Bunları Nasıl Birleştiririz?
Şimdi, bir dakika durun. Kadınlar ve erkeklerin öğretimdeki yaklaşım farklarını mizahi bir biçimde inceledik ama... Bir sorum var: Bu iki yaklaşımı nasıl birleştirebiliriz?
Bir sınıf düşünün: Kadın öğretmen, öğrencilerin duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor, erkek öğretmen ise stratejik bir planla hareket ediyor. Ama işin güzel tarafı şu ki: İkisi bir arada olduğunda çok harika bir sinerji oluşuyor. Kadın öğretmen öğrencinin moralini yüksek tutarken, erkek öğretmen de onlara bir hedefe nasıl ulaşacaklarını gösteriyor.
Mesela, sınıfta öğrenciler başarısız olmuş bir projeyi bitirememişler. Kadın öğretmen durumu hemen fark ediyor ve diyor ki: "Bunlar üzülmüş, moral vermeliyim." Ardından erkek öğretmen de: "Ama önce projeyi nasıl bitiririz, hep birlikte çözüm bulalım."
İşte bu anda ortaya çıkan mucize, öğretim dünyasında bir ilkedir: Empati ve strateji bir arada!
Hadi, Yorumlarınızı Bekliyorum!
Şimdi, forumdaşlar! Şu soruyu soruyorum: Sizce öğretimde empatik bir yaklaşım mı daha önemli, yoksa çözüm odaklılık mı? Erkeklerin planlı, stratejik bakış açısını mı daha çok seviyorsunuz, yoksa kadınların öğrencilerin ruhunu okuma becerisini mi?
Hadi bakalım, tartışma başlasın! Yorumlarınızı bekliyorum, hep birlikte eğlenelim!
Selam forumdaşlar!
Bugün, hepimizin yaşadığı ama belki de pek üstüne fazla düşünmediği bir konuyu ele alacağız: Öğretimin İlkeleri. Şimdi, her şeyden önce, öğretim dediğimiz şey, yalnızca öğretmenin tahtada yazıp durduğu bir şey değil, daha fazlası. Öğretim, aslında hayatta bir yerlerde sürekli devreye giren, sürekli güncellenmesi gereken bir yazılım gibi. Hani o “insana özel” versiyonu var ya, işte o versiyonun güncellenmesi de bazen zor olabiliyor. Ama durun, konuya eğlenceli yaklaşacağız!
Evet, dedik ya, öğretimin ilkeleri üzerine konuşacağız, ama bunu yaparken kadınların "empatik, ilişki odaklı" yaklaşımını ve erkeklerin "çözüm odaklı, stratejik" bakış açılarını biraz mizahi bir biçimde harmanlayalım. Hem hep birlikte biraz gülelim, hem de öğrenelim!
Kadınlar ve Öğretim: İlişkiler ve Empati Dediğinizde
Öğretim dediğimizde, kadınlar genellikle empatik ve ilişki odaklı bir yaklaşım sergiler. Hani şu, “Öğrencinin ruh halini anlamak” diye başlayan, "İçindeki potansiyeli keşfetmesine yardımcı olma" görevini üstlenen bakış açısı… Kadın öğretmenlerin dersliklerde ya da öğrenciyle bire bir görüşmelerde akıllarında en çok bulundurdukları şeyler, öğrencinin duygusal durumu ve gelişen ilişkiler oluyor.
Düşünsenize, bir kadın öğretmen derse giriyor, öğrenciler bir yandan yaramazlık yapıyor, bir yandan da telefonlarına bakıyor. O an öğretmenimizin aklına sadece tek bir şey geliyor: "Bu çocuklar niye bu kadar mutsuz? Acaba aralarında bir sorun mu var? Belki de evde bir şeyler oluyordur..."
Kadın öğretmenler, şüpheli bir şekilde her türlü sinyali alır ve öğrencilerinin duygu durumlarını anlamak için adeta bir dedektif gibi çalışır. Bir de “Sizi anlıyorum” gibi bir cümleyle öğrencilerin kalbini kazanma konusundaki üstün yetenekleri yok mu? Bazen öğrenciler, öğretmenin söylediklerinden çok, o empatik bakış açısının etkisiyle daha çok şey öğreniyorlar.
Erkekler ve Öğretim: Çözüm Odaklılık ve Stratejik Planlar
Öte yandan, erkek öğretmenler için öğretim biraz daha "stratejik planlama ve çözüm odaklılık" üzerine kuruludur. Yani, ders saati başlamadan önce plan yapılır, çözüm önerileri sıralanır ve tabii ki her şeyin mantıklı bir yolu vardır. “Bir problem varsa, çözüm bulunur” düşüncesi, erkek öğretmenlerin eğitim anlayışını yönlendirir.
Bir erkek öğretmenin derse girmesiyle ilgili şunu düşünün: Öğrenciler yine telefonlarına dalmış, birbirleriyle konuşuyor, biri masanın altında gizlice çikolata yiyor. Ama erkek öğretmenimiz, “Bir dakika, burada bir düzen olmalı” diyerek sınıfı derhal toparlar. Çözüm: “Her öğrenciye bir görev verelim!” Sınıfta herkes bir stratejiyle işbaşında. Bir öğrenci tahtada soru çözüyor, diğerleri grupla tartışıyor, birisi de yazılı kağıtları topluyor. “Sistemli bir şekilde çalışarak bu işi çözelim” yaklaşımı tam olarak böyle bir şey.
Tabii ki kadın öğretmenlerde de bu özellikler mevcut, ancak erkeklerin bu ‘sistemli’ ve ‘verimli’ yaklaşımı biraz daha ön planda olabilir. Hem tabii, tüm bu strateji ve planlar arasında erkek öğretmenin giydiği kravatın düzgünlüğü de dikkatlerden kaçmaz!
Öğretim İlkeleri: Bütün Bunları Nasıl Birleştiririz?
Şimdi, bir dakika durun. Kadınlar ve erkeklerin öğretimdeki yaklaşım farklarını mizahi bir biçimde inceledik ama... Bir sorum var: Bu iki yaklaşımı nasıl birleştirebiliriz?
Bir sınıf düşünün: Kadın öğretmen, öğrencilerin duygusal ihtiyaçlarını anlamaya çalışıyor, erkek öğretmen ise stratejik bir planla hareket ediyor. Ama işin güzel tarafı şu ki: İkisi bir arada olduğunda çok harika bir sinerji oluşuyor. Kadın öğretmen öğrencinin moralini yüksek tutarken, erkek öğretmen de onlara bir hedefe nasıl ulaşacaklarını gösteriyor.
Mesela, sınıfta öğrenciler başarısız olmuş bir projeyi bitirememişler. Kadın öğretmen durumu hemen fark ediyor ve diyor ki: "Bunlar üzülmüş, moral vermeliyim." Ardından erkek öğretmen de: "Ama önce projeyi nasıl bitiririz, hep birlikte çözüm bulalım."
İşte bu anda ortaya çıkan mucize, öğretim dünyasında bir ilkedir: Empati ve strateji bir arada!
Hadi, Yorumlarınızı Bekliyorum!
Şimdi, forumdaşlar! Şu soruyu soruyorum: Sizce öğretimde empatik bir yaklaşım mı daha önemli, yoksa çözüm odaklılık mı? Erkeklerin planlı, stratejik bakış açısını mı daha çok seviyorsunuz, yoksa kadınların öğrencilerin ruhunu okuma becerisini mi?
Hadi bakalım, tartışma başlasın! Yorumlarınızı bekliyorum, hep birlikte eğlenelim!