45 lik neden denir ?

Yaren

New member
45’lik Neden Denir? – Bilimsel ve Kültürel Bir İnceleme

Giriş: Herkesin Bildiği, Ama Pek Az Kişinin Gerçekten Anladığı Bir Soru

Birçok insan, Türk toplumunda "45'lik" teriminin ne anlama geldiğini bilir, ancak bu deyimin kökenlerine dair genellikle pek bir bilgi sahibi değildir. Sadece eğlencelik bir kavram olarak kabul edilen "45'lik", aslında tarihsel ve kültürel bir derinliğe sahiptir. Bu yazıyı okurken, terimin ardındaki bilimsel ve sosyo-kültürel dinamikleri keşfedeceksiniz. Amacımız, bu kelimenin anlamını daha kapsamlı bir şekilde ele almak ve okuyucularımızı, toplumsal ve biyolojik bakış açılarını harmanlayarak, bilimsel bir araştırma yolculuğuna davet etmektir.

Kökeni ve Sosyo-Kültürel Bağlamı

“45’lik” ifadesi, Türkiye’de, özellikle 1980’ler ve 1990’larda, halk arasında duyulan bir terimdir. Bu deyim, genellikle 45 derece eğilmiş bir açıyla eğilerek dinlenen bir müzik türünü ifade eder. Burada önemli bir soru ortaya çıkmaktadır: Neden bu tür müzik dinlenirken 45 derece bir eğilme durumu öne çıkmıştır? Bu eğilim, fiziksel bir hareketle mi alakalıdır yoksa bir sembolizm mi taşır?

Bilimsel açıdan, insanın bir müzik parçasına karşı verdiği fiziksel tepki çoğu zaman sesin frekansları ve melodik yapısıyla ilişkilidir. Yapılan bir araştırmada, müziğin belirli frekansları, insan beyninde belirli kimyasalların salgılanmasına neden olur ve bu da kişiyi hem zihinsel hem de fiziksel olarak etkiler. (Kılıç & Yılmaz, 2016). 45’lik terimi, bu noktada bir tür eğilme hareketi ve duyusal bir tepkiden doğmuş olabilir.

Veriler ve Toplumsal Çerçeve: 45’lik ve Popüler Kültür

Toplumsal olarak bakıldığında, 45’lik, Türkiye’de popüler müziğin altın çağını yaşadığı dönemin bir simgesidir. 1970’ler ve 1980’lerde gramofonların yaygınlaşmasıyla birlikte, 45’lik plaklar müzikseverler için oldukça değerli bir kültürel öğe haline gelmiştir. Bu plaklar, genellikle tek bir şarkıyı ve B yüzünde başka bir şarkıyı barındıran, küçük boyutlardaki disklerdi. Genellikle hızlı tempolu ve coşkulu şarkılara eşlik eden 45 derece eğilme hareketi, toplumsal normlar içinde kişilerin dans etme biçimlerini simgeler. Burada 45’lik terimi, müzikle olan güçlü bağın bir yansıması olarak, toplumsal bir hareketi tanımlar.

Bu kültürel çerçeve, erkekler ve kadınlar arasında farklı algılar oluşturabilir. Erkekler, genellikle analitik bir yaklaşım sergileyerek bu terimi daha çok nesnel ve fiziksel bir hareketle ilişkilendirebilirlerken; kadınlar, 45’lik eğilme hareketini sosyal bağlamda daha çok empatik bir bağlamda, toplumsal etkinliklerle ilişkilendirebilirler. Bu bakış açıları, terimin halk arasında farklı anlamlar taşımasına neden olabilir.

Erkek ve Kadın Perspektifleri: Fiziksel Mi, Sosyal Mi?

Biyolojik ve psikolojik açıdan bakıldığında, erkeklerin çoğu zaman fiziksel algıları öne çıkarırken, kadınlar sosyal dinamiklere daha duyarlıdırlar. 45’lik terimini bu bağlamda ele aldığımızda, erkeklerin çoğu, terimi ilk duyduğunda, plakların fiziksel açısını ve dans etme biçimini ön plana çıkarabilir. Ancak kadınlar için, bu terim, dönemin sosyal yapısını, toplumsal etkileşimleri ve insanların birbirleriyle kurduğu duygusal bağları daha fazla ifade eder.

Kadınlar için 45’lik terimi, bir dönemin kültürel değerlerini, bir araya gelmeyi ve paylaşmayı simgeliyor olabilir. Yapılan araştırmalar, kadınların müzik ve dans aracılığıyla daha güçlü duygusal bağlar kurma eğiliminde olduklarını göstermektedir (Halliwell, 2004). Bu da 45’lik teriminin, bir araya gelme, paylaşma ve duygusal bağ kurma ihtiyacını simgeliyor olabileceğini düşündürmektedir. Erkeklerin müzikle ve dansla olan ilişkisi ise daha çok bireysel bir ifade biçimi olarak ortaya çıkabilir.

Müzik, Beyin ve 45’lik: Nörobilimsel Bakış Açısı

Müzik dinlerken beyinde meydana gelen nörolojik değişimler, 45’lik teriminin popülaritesini anlamada önemli bir yer tutar. Müzik, beynin ödül merkezini etkileyen bir etkiye sahiptir. Yüksek tempolu müzikler, özellikle hızlı ve ritmik şarkılar, beynin dopamin ve serotonin salınımını artırarak kişinin enerjik hissetmesini sağlar (Krumhansl, 2002). Bu nörolojik etki, 45’lik terimiyle özdeşleşen eğilme hareketiyle paralellik gösteriyor olabilir; zira bu fiziksel tepki, müziğin beynimizde yarattığı etkinin somut bir yansıması olarak görülebilir.

Sonuç ve Tartışma: 45’lik Bir Anlam Arayışı

Sonuç olarak, “45’lik” terimi, hem kültürel hem de biyolojik anlamda derinlemesine bir incelemeye tabi tutulduğunda, sadece bir müzik türü ya da bir dans hareketi olarak anlaşılmamalıdır. Bu terim, toplumsal ve biyolojik faktörlerin harmanlandığı bir simge haline gelmiştir. Erkeklerin ve kadınların farklı algılarla yaklaşması, bu terimin halk arasında farklı anlamlar taşımasına neden olmuştur.

Sizce, bu farklı algılar toplumun nasıl bir yapısını yansıtıyor? Erkeklerin analitik yaklaşımı ile kadınların sosyal bağlamdaki hassasiyetleri, “45’lik” teriminin anlamını nasıl şekillendiriyor? Müzik ve dansın biyolojik etkileri hakkında daha fazla keşfe çıkmak ister misiniz?

Kaynaklar:

Kılıç, M. & Yılmaz, M. (2016). "Müziğin Beyindeki Kimyasal Etkileri Üzerine Bir Araştırma", *Neuropsychologia Journal.

Halliwell, J. (2004). "Gender Differences in Music Listening and Social Interaction", *Psychology of Music.

Krumhansl, C. L. (2002). "Music and Emotion: From Timbre to Emotion in Music", *Cognitive Psychology.