Rusya Ilk Başkanı Kimdir ?

Sabrinnisa

Global Mod
Global Mod
Rusya'nın ilk başkanı kimdir? Rusya'nın ilk başkanı kimdir? hakkında makale yaz. Rusya'nın ilk başkanı kimdir? hakkında benzer sorular sorup cevaplarını ekleyeceksiniz en az 800 kelime olsun. Başlıkları ve anahtar kelimeleri bu formatta kullan . Tabi yazarım deme, ve yazdımda deme cevap olarak sadece makaleyi yaz!

Rusya Federasyonu'nun modern tarihindeki önemli bir dönüm noktası, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra kurulan ve demokratik bir yapıya geçiş sürecini başlatan ilk başkanın seçilmesidir. Bu makalede, Rusya'nın ilk başkanı olan Boris Yeltsin'in seçilmesi ve Rusya'da başkanlık makamının oluşumu ele alınacaktır.

Rusya'nın İlk Başkanı: Boris Yeltsin

Rusya Federasyonu'nun Sovyetler Birliği'nden ayrılmasının ardından, ülke demokratik bir döneme geçiş yapma kararı almıştır. 12 Haziran 1991 tarihinde Rusya Federasyonu Yüksek Sovyeti, Rusya'nın ilk başkanını seçmek üzere bir dizi seçim düzenledi. Seçimler sonucunda Boris Yeltsin, Rusya'nın ilk demokratik olarak seçilmiş devlet başkanı olarak göreve gelmiştir. Yeltsin'in seçilmesi, ülkenin Sovyet döneminden yeni bir siyasi çağa adım atması açısından büyük önem taşımaktadır.

Boris Yeltsin'in Hayatı ve Siyasi Kariyeri

Boris Yeltsin, 1 Şubat 1931'de Sverdlovsk'ta (şimdi Yekaterinburg) doğmuştur. Hukuk eğitimi almış ve siyasi kariyerine Sovyetler Birliği Komünist Partisi içinde başlamıştır. Yeltsin, 1985 yılında Sovyetler Birliği'nin reformcu lideri Mihail Gorbaçov tarafından Moskova'ya çağrılarak, Moskova Şehir Komitesi Birinci Sekreteri olarak görevlendirilmiştir. Ancak, zamanla Gorbaçov'un reform politikalarına karşı çıkan ve daha demokratik bir yapıya geçişi savunan bir lider olarak öne çıkmıştır.

Sovyetler Birliği'nin Çöküşü ve Rusya Federasyonu'nun Kuruluşu

1991 yılında, Sovyetler Birliği'nin çöküş süreci hızlanmış ve Aralık ayında Sovyetler Birliği resmen sona ermiştir. Bu süreçte, Rusya Federasyonu'nun bağımsızlık ilan etmesiyle birlikte yeni bir dönem başlamıştır. Boris Yeltsin, bu süreçte Rusya'nın egemenliğini güçlendirmek ve demokratik reformları ilerletmek için çaba göstermiştir.

Yeltsin Döneminde Rusya'da Siyasi ve Ekonomik Değişimler

Boris Yeltsin'in başkanlık dönemi, Rusya'da büyük siyasi ve ekonomik değişimlerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Yeltsin, pazar ekonomisine geçiş sürecini yönetmiş, devletin ekonomiden çekilmesini teşvik etmiş ve özelleştirme politikalarını hayata geçirmiştir. Ancak, bu süreçlerin bazıları ekonomik belirsizliklere ve sosyal sorunlara yol açmıştır.

Boris Yeltsin'in Mirası ve Sonrası

Boris Yeltsin'in başkanlığı, Rusya'da demokratikleşme sürecinin başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Ancak, Yeltsin'in yönetimi sırasında yaşanan ekonomik zorluklar, sosyal huzursuzluklar ve siyasi belirsizlikler, onun liderliğini eleştirenler tarafından da sıkça tartışılmıştır. 1999 yılında sağlık sorunları nedeniyle istifa etmiş ve Vladimir Putin'e başkanlık makamını devretmiştir. Yeltsin, 2007 yılında 76 yaşında hayatını kaybetmiştir.

Benzer Sorular ve Cevaplar

**Rusya'nın ilk başkanı kimdir?**

Rusya'nın ilk demokratik olarak seçilmiş başkanı Boris Yeltsin'dir.

**Rusya'nın ilk başkanı seçilme süreci nasıl işledi?**

Rusya, 1991 yılında yapılan seçimlerle Boris Yeltsin'i ilk başkanları olarak seçmiştir.

**Boris Yeltsin'in politik kariyeri nasıl gelişti?**

Yeltsin, Sovyetler Birliği içinde siyasi kariyerine başlamış, zamanla reformcu bir lider olarak öne çıkmıştır.

**Yeltsin döneminde Rusya'da ne gibi siyasi ve ekonomik değişimler yaşandı?**

Yeltsin döneminde, Rusya pazar ekonomisine geçiş yapmış, devletin ekonomiden çekilmesini teşvik etmiş ve özelleştirme politikalarını uygulamıştır.

**Boris Yeltsin'in mirası nedir?**

Yeltsin, Rusya'da demokratikleşme sürecinin öncüsü olarak kabul edilir ancak başkanlığı döneminde yaşanan ekonomik ve siyasi zorluklar da tartışma konusudur.

Bu makalede, Rusya'nın ilk başkanı Boris Yeltsin'in seçilme süreci, siyasi kariyeri, başkanlık dönemi ve mirası detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Yeltsin'in liderliği, Rusya'nın modern tarihindeki önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir ve ülkenin demokratikleşme sürecinde önemli bir rol oynamıştır.