İstiğfar, kelime manası itibariyle bağışlanma dileme demektir. Tevbe ile yakın anlamı vardır. Tevbenin manası da bağışlanma dilemektir. Bu iki kavram arasında küçük farklar vardır. Örneğin kişi sadece kendi adına tevbe edebilirken başkası adına bağışlanma dileyebilir. İstiğfar etmek için insanın günah işlemesine gerek yoktur. Tevbe de ise günah işledikten sonra pişman olunur ve tövbe edilir.
Görüldüğü üzere tevbe ve istiğfar birbirine yakın anlamlı kavramlardır, bu nedenle birlikte kullanılırlar. Aynı dua ile hem tevbe hem de istiğfar edilebildiğinden bu duaya tevbe istiğfar duası denir.
İstiğfar Duası
“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü’t-tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidâyete lenâ, innehû, hüve’t-tevvâbü’r-rahîm.”
İstiğfar etmek için yukarıdaki dua okunabileceği gibi daha kısa olun şu istiğfar duası da okunabilir:
Okunuşu: Estağfirullah el-azim ellezi la ilahe illa hüv elhayyel kayyume ve etübü ileyh. Manası “Azim Allah’ım, günahlarımı affet. Her şeyi yoktan var eden ve her an varlıkta durduran, yalnız Sensin! Sen hep varsın.” şeklindedir.
İstiğfar etmek için hadisler ile bildirilen başka dualar da vardır. Aslolan kulun bağışlanma ikliminde yaşamasıdır. Biz kullar olarak isteyerek veya istemeyerek günahlara dalarız. Bu nedenle günahlardan bağışlanma dilemek başlıca kulluk görevlerimizdendir.
İstiğfar sadece günah işleyince yapılmaz, günah kapıya dayandığında, kalpte katılık hissedildiğinde, kibirlenmemek için veya herhangi bir şekilde doğru yoldan sapma endişesi yaşandığında da istiğfar edilir. Günahlardan korunmuş olan Peygamberimiz (SAS)’ın günde yüzlerce kez tevbe istiğfarda bulunması bundandır.
Her gün namazlarda okuduğumuz Nasr Suresinin anlamı şu şekildedir: “Allah’ın yardımı, zaferi ve fetih geldiği zaman. İnsanların akın akın Allah’ın dinine girdiğini gördüğün zaman. Hemen, hamdederek Rabbini tesbih et, yüceliğini dile getir ve O’ndan bağışlanma dile. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır.”
Surede zafer elde edildiği zaman hem şükredilmesi hem de bağışlanma dilenmesi emrediliyor. Bu sureden şunu anlıyoruz, sadece günah işlendiği zaman değil, bir başarı elde edilip enaniyet kabardığı, kibre yol açıldığı zaman da istiğfar edilmeli. Başarıyı kendinden değil Allah’ın yüceliğinden bilmeli.
İşte bu yönüyle istiğfar hayatımızın daima içinde olması gereken bir ibadettir.
Görüldüğü üzere tevbe ve istiğfar birbirine yakın anlamlı kavramlardır, bu nedenle birlikte kullanılırlar. Aynı dua ile hem tevbe hem de istiğfar edilebildiğinden bu duaya tevbe istiğfar duası denir.
İstiğfar Duası
“Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe’l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü’t-tevbete ve’l-mağfirete ve’l-hidâyete lenâ, innehû, hüve’t-tevvâbü’r-rahîm.”
İstiğfar etmek için yukarıdaki dua okunabileceği gibi daha kısa olun şu istiğfar duası da okunabilir:
Okunuşu: Estağfirullah el-azim ellezi la ilahe illa hüv elhayyel kayyume ve etübü ileyh. Manası “Azim Allah’ım, günahlarımı affet. Her şeyi yoktan var eden ve her an varlıkta durduran, yalnız Sensin! Sen hep varsın.” şeklindedir.
İstiğfar etmek için hadisler ile bildirilen başka dualar da vardır. Aslolan kulun bağışlanma ikliminde yaşamasıdır. Biz kullar olarak isteyerek veya istemeyerek günahlara dalarız. Bu nedenle günahlardan bağışlanma dilemek başlıca kulluk görevlerimizdendir.
İstiğfar sadece günah işleyince yapılmaz, günah kapıya dayandığında, kalpte katılık hissedildiğinde, kibirlenmemek için veya herhangi bir şekilde doğru yoldan sapma endişesi yaşandığında da istiğfar edilir. Günahlardan korunmuş olan Peygamberimiz (SAS)’ın günde yüzlerce kez tevbe istiğfarda bulunması bundandır.
Her gün namazlarda okuduğumuz Nasr Suresinin anlamı şu şekildedir: “Allah’ın yardımı, zaferi ve fetih geldiği zaman. İnsanların akın akın Allah’ın dinine girdiğini gördüğün zaman. Hemen, hamdederek Rabbini tesbih et, yüceliğini dile getir ve O’ndan bağışlanma dile. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır.”
Surede zafer elde edildiği zaman hem şükredilmesi hem de bağışlanma dilenmesi emrediliyor. Bu sureden şunu anlıyoruz, sadece günah işlendiği zaman değil, bir başarı elde edilip enaniyet kabardığı, kibre yol açıldığı zaman da istiğfar edilmeli. Başarıyı kendinden değil Allah’ın yüceliğinden bilmeli.
İşte bu yönüyle istiğfar hayatımızın daima içinde olması gereken bir ibadettir.